Hakkımda

Hakkımda bir şeyler yazmak gerekirse… 30lu yaşlarında bir beyaz yakalıyım. Uzun bir üniversite hayatından sonra, iyi bir firmada işe başladım. Evlendim, hayatımı paylaştığım güzel bir eşim, dünyalar tatlısı bir oğlum var ve mutlu bir aileye sahibim.

Babam askerdi; bu yüzden de çocukluğumda oradan oraya taşındık. Bugüne kadar farklı şehirlerde çok insan tanıdım, çok insanla dost oldum, çok çeşitli kültürlerde yaşadım. 90’lar çocuğu olarak büyüdüm; naylon bebek bezinin pişik yaptığı zamanlardan sadece 3-4 sene sonra tasolarım ve futbolcu kartlarım oldu, tetrisim oldu, biraz daha sonra belime takıp Haluk Levent kaseti koyduğum walkman’im oldu, sonra CD icat oldu Discman’im oldu. BMX bisikletim vardı, atarim vardı, bilye de oynadım saklambaç da. Ankara’da da büyüdüm, Diyarbakır’da da. Samsun ve Kıbrıs’tan da yolum geçti. Zorluklarıyla, kolaylıklarıyla, iyisiyle, kötüsüyle 30 seneden fazla zamandır hayattayım.

Eski sporcuyum, temel branşım yüzme. Spor hayatımın sonlarına doğru birkaç sene modern pentatlon branşında kendimi geliştirdim, milli takımla uluslararası turnuvalara katıldım. 9 yaşımda yüzme branşıyla başladığım spor hayatımı, 24 yaşımda bıraktım. Bıraktıktan sonra ise fitness ve keyfi spor aktivitelerine devam ettim. Spor hayatım boyunca takım oyuncusu olmanın tadına da vardım, kaybetmenin hüznünü de sindirdim, kazanmanın gururunu da yaşadım. İyi ki ailem “Ya aslında suda durabiliyor ama biraz düzgün yüzmeyi öğrensin” diyerek beni yüzme kursuna yazdırmış :)

ODTÜ Kimya Mühendisliği Bölümünden mezun oldum. Gururla ODTÜlüyüm; beni ben yapan birçok şeyi ODTÜ’de kazandım. Bir takım kendini bilmezin her fırsatta çamur atmaya çalıştığı ODTÜ’de, bu ülkede alabileceğim en iyi eğitimi aldım ve en iyi şekilde hayata hazırlandım.

Annemin, babamın ve kardeşimin destekleriyle, özverili çabalarıyla bugüne kadar geldim. Her sene okul değiştiren bir ilkokul çocuğunun, yeni çevresine adapte olabilmesi için çok çaba sarf ettiler. Sosyalleşebilmem adına beni halk oyunları kursuna da gönderdiler, gitar kursuna da gönderdiler, spora da başlattılar. Liseyi Diyarbakır’da okuyan bir asker çocuğunun, en iyi şekilde üniversiteye hazırlanması için çok emek harcadılar. Ben de onların yüzünü kara çıkarmadım sanırım. İyi ki varlar.

Kahveyi çok severim! Her çeşitten, her yöreden, farklı yöntemlerle hazırlanan birçok kahve denemişimdir. Sorunuz falan olursa, iletişim formundan yazabilirsiniz :)

Viskiyi de çok severim; tercihim İskoç viskileri. Bourbon çok sevemedim, Irish deseniz, benim için yoklukta gideri var. Japon viskisi henüz denemedim, merak ediyorum.

Datça’ya da bir nevi aşığım. Umarım hep böyle bakir ve el değmemiş kalır da, kafamızı dinlemek istediğimizde o yorucu yolu çekip, Datça’da rahat bir nefes alırız.

Bir de Kaş var tabi… Datça’yı aldatacaksam, Kaş’la aldatırım :)

Kısaca böyle… :)